5 Mart 2011 Cumartesi

BAŞLIKSIZ

Neden susuyorsun diye sordu bana...
Konuşamadım... gitti...
Ne diyebilir dim ki? Susmaktı tek becerebildiğim bu ayrılık anlarında.
o günlerden kalmadır bu suskunluğum.  İnsan kendine söyler ya bu gibi durumlarda tüm cümleleri, ben kendimle bile konuşmuyorum yıllardır. Bir nevi küsüm aslından kendimle bile.
Derin bir suskunluk var hayatımda tüm sözcüklerim sende kaldığından. Hayatıma ait tüm kelimeler sende güzelmiş. Sensiz tüm o kelimelere yabancıyım.
İlk zamanlarda bu kadar suskun değildim. Kimi zaman istemeden kimi zaman inadıma yabancı ruhlara sundum cümlelerimi. Oysa ki her cümlem yine de sanaydı. Sana konusuyordum başka bedenlerden. Ama sen duymuyordun. Nasıl duyabilirdin ki, karşında susan bir adamın başka bedenlerden sana seslenişini nasıl duyabilrdin ki?
Hatırlar mısın ilk gün nasıl susmuştum ve sen benden yine konuşmamı bekliyordun.  Ağzımdan cıkacak olan bir kelimeyi bekliyordun ama ben yine de konusamamıstım. Belki  giderken de bekledin bir tek kelime de olsa konusmamı.
İşte o günden beri ben hep susuyorum aslında. Zoraki sözcüklerle savaştım bir dönem ama onların mide bulandırıcı anlamları daha da yıprattı beni. Ben de susuyorum artık...
Ama biriktiriyorum her bir kelimeyi birgün tekrar konuşabilmek beklentisiyle. Birgün tekrar konuşabilmek... başka bedenlerden değil, doğrudan sana konuşabilmek için bekliyorum. Bir gün diyorum elbet birgün konuşacağım. Açıkcası o gün de senin susacağını çok da iyi biliyorum. Bana söylenecek ne kaldı ki diyeceksin gözlerinle. Ne söyleyebilirim ki diyeceksin. Neden bu kadar geç kaldın bir kaç sözcük için diyeceksin biliyorum...
Ama korkuyorum biliyor musun? Duymamandan korkuyorum. Bunca zaman sonra konuştuğumda sesimi tanımamandan korkuyorum.  İşte o an ben hayata dair tüm kelimeleri çöpe atarım ve susarım. Çünkü artık söylenecek neyim kalacak ki? Bırakırım insanlar kullansınlar tüm kelimelerimi ben tek kelime etmem... HAYATIM sustuğunda bana söyleyecek bir sözcük kalmaz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder