27 Ağustos 2011 Cumartesi

(Ç)alıntıdır :)


  • Yudum yudum aşk
    Bir kaç yudum tavşan kanı içtikten sonra telefonuna sarıldı, sevdiği bir sesi duymak ümidiyle. Yüzünde mutluluk, öylece kaldı kulağında telefonla. Duyduğu ses yaşam kaynağıymış gibi mutlu oldu, sanki zaten değilmiş gibi. Ellerini masanın üzerinde gezdirip duruyor, heyecandan nereye koyacağını bilemiyordu. En sonunda şekeri çoktan erimiş olan çayını karıştırmaya karar vermişti. Aşk; güzel şeydi, mutlu  şeydi. Aşk; bir şeydi işte. Sahi neydi ? Bence çilek kokusuyla uyanmaktı. Hem, aşkın yanına çay gitmezdi, bilemedi.
    çalıntı yaptığım arkadaş izin verdiği taktirde ismini de yazarım :) 
    çok samimi geldi yazdıkları o yüzden dayanamadım :)
    izin geldi isim verebilirim ama onun yerine siz mavi yazıya tıklayın ve kim olduğuna kendiniz bakın 

26 Ağustos 2011 Cuma

satır satır, hece hece, harf harf

satır satır yazmalı seni
mecazi değil haa
almalı kağıdı kalemi
yazmalı seni
dize dize, hece hece, harf harf.

anlatmalı saçlarının rüzgarda nasıl savrulduğunu
tenindeki bahar kokusunu yazmalı
gözlerindeki sonsuz denizleri bilmeli insanlar
ellerindeki kadife yumuşaklığını bilmeli
herşeyi, ama herşeyi yazmalı
sen olan,
bir bakışınla içime dolan serinliği yazmalı
güldüğünde hayatımda açan çiçekleri
öpüşünle nasıl titrediğimi
tenime dokunduğunda basan ateşleri anlatmalı

ayıp değil utanma sevdiğim
bilmeli insanlar,
bilmeli ki anlasınlar sana olan tutkumu
bilmeliler sana olan yangınımı
bilmeliler AŞK'ın sen halini

varsın deli desinler, divane desinler
hatta aptal desinler
ama sana olan sevgimi bilsinler
bu yeter..


3 harf 1 hayat

sorgusuz sualsiz yaşamalı aşkı
derinden hissetmeli sıcaklığını
titretmeli zangır zangır
illa ki suratta aptal bir gülümseme

tutmalı sevdiğinin elinden
kaçırmalı kuytulara

sokak ortasında öpmeli
yapışıp dudaklarına

aşkı sözcüklere hapsetmemeli
tenlerde hissetmeli sevdayı

gözlerle anlatmalı
içinde coşan denizleri

eller söylemeli
yürekteki yangını

yaşamalı aşkı...sorgusuz..
hayat kısa.

03:30 şiiri

seni seviyorum dediğimde inanmalıydın
ağzımdan çıkan o iki kelimeye.
iki kelime on üç harfe sığmazdı belki
yüreğimde akan şelalelerin coşkusu
ama inanmalıydın sözüme
sarılsam garipseyecektin,
öpsem n'oluyoruz diyecektin,
elini tutsam korkacaktın
"seni seviyorum" dedim
inanmadın.
eh be kadın daha ne yapabilirdim ki
dile getirmekten başka o iki kelimeyi

iki kelime on üç harfe sığmaz
yüreğimin yangınları
bir inansaydın sözlerime
kış gününde çiçekler açtırırdım sevgimle
ben söyledim...
sen inanmadın...

24 Ağustos 2011 Çarşamba

tamam kabul ediyorum
gerekli özeni göstermiyorum buraya
yazdığım ve yazabileceğim bir cok sey varken buradan yayınlamamam benim eşekliğim özür diliyorum
kendime ceki düzen verip benden alışık olunan yazma performansına en yakın zamanda geçeceğim
tahammül kitleme sevgiler
artık baskı altına almayın beni
üstad saygılar

19 Ağustos 2011 Cuma

bu ne güzel rastlantı

Beşiktaş'ın Alania ile oynadığı maçın ilk golünü sivok attı
ayrıca bu gol Beşiktaşın 2011-2012 sezonundaki ilk golü.
tamam herşey normal değil mi? şimdi aşağıdaki fotoğrafta golün zamanına bir bakın

 

bu ne güzel tesadüf demekten başka birşey gerekmez :)

14 Ağustos 2011 Pazar

öyle işte


bir süredir tekila şişesiyle ters ters bakısıp duruyorduk
dedim böyle olmaz bu gel bi konuşalım
dedi haklısın abi
dedim napcaz.
dedi ben mi öğretcem napcanı. 
dedim sen de haklısın. 
dedi eyvallah.
dedim berhudar ol.
dedi estagfurullah.
dedim iyi de tekila bardağım yok
dedi cay bardağı da olur.
dedim ayıp olmasın.
dedi kime.
dedim meksikaya.
dedi bi s.git.
dedim doğru konuş.
dedi konuşmazsam ne olur.
dedim indir elini
dedi indirmezsem ne olur.

sonra ben buna bi daldım yani.
öyle işte

13 Ağustos 2011 Cumartesi

huzursuz aşkın karın ağrıları

ben elimi uzattım sana
ama sen görmedin
tamam arkan dönüktü
zaten ben de dönünce uzatmıştım
yüzün bana dönükken
uzatamadım elimi sana
korktum
şimdi ise rahatça seni suçlayabilirim
ben elimi uzattım
ama sen görmedin.

hepsi bu

8 Ağustos 2011 Pazartesi

maç sonu buradayım

bayılıyorum canlı bahis sitelerinde maçlara yorum yapan yurdum insanına.
arkadaş bir memlekette herkes mi duayen futbol uzmanı olur.
hele bir laf var ki nasıl biz kafayla yazılıyor anlayamıyorum
"bu maç banko .... maç sonu burdayım"
arkadaşım maç sonu buradasın da neden buradasın?
tahsilata mı geliyorsun kavgaya mı? hadi geldin ne olacak diyeceğim ama
gelenlerini de gördüm. doğrudan şu cümle "ben demiştim"
e arkadaş demişsindir doğrudur da bize ne :) neyin şovundasın para aldın mı sen onu söyle :D
gerci uğramayanlar da oluyor bahisi olmayınca bu sefer de "bilmem kim nerede lan" cılar başlıyor.
yahu arkadas hiç mi işiniz gücünüz yok.
yemin ediyorum içimdeki bahis oynama şevkini batırıyorsunuz.
haid bakayım bundan sonra kardeş kardeş yazışın
saygı sevgi çerçevesinde birbirinize cevaplar verin
adamın asabını bozmayın.
ayrıca kendiniz kaptırmayın genel kuralı unutmayın;
KASA ASLA KAYBETMEZ.

son olarak, 147 banko 1 :) yersen...

bugün DOST yaralanmış yine gönlüm hoş değil.

hayatında öyle bir an gelir ki, sesin çıkmaz elin ayağın tutmaz, gözün görmez kulağın duymaz... isyan etsen neye edeceksin, kızsan sövsen kime neye... binlerce cümle kursan da zihninden, geçmez yüreğin süzgecinden. karnına bıcak darbesini yemiş gibi hissedersin iki büklüm olursun olduğun yerde. üşürsün ağustos sıcağında bile. dünya bambaşka biryerdir artık hayatsa aynı değildir dünden. sanki aldığın nefes bile değişmiştir artık daha bir yakar ciğerlerini. çocuk olmak annene sarılmak istersin. ve belki de ağlamak.. ağlarsın da ama kimse görmeden ağlarsın. zihninle yüreğin amansız bir savaşa başlamıştır artık. kazan yoktur bu savaşta, kaybedense hep sen olursun...

ben bunları yaşayalı çok oldu ama ne zaman aynı hislerde birini görsem içimde bir yangın başlar sebepsiz...

BUGÜN DOST YARALANMIŞ YİNE GÖNLÜM HOŞ DEĞİL...