23 Şubat 2011 Çarşamba

"yaz yaz yaz bir kenara yaz" isimli yazıma cevap olarak

aşağıda görmüş olduğunuz yazı bir süre önce yazmış olduğum ve başlıkta da gördüğünüz "yaz yaz yaz bir kenara yaz" isimli sacmalamama cevap olarak sayın Meltem Şunda tarafından yazılmıştır.
kendisine teşekkürlerimi sunup en kısa zamanda kafayı bağlayıp uygun cevabı yine bu alandan kendisine vereeğimi taahhüt ederim :D
yorumu yazdıklarımı takip etme tahammülünde bulunanlara bırakıyorum

"Hatun kişi olacak muhtemelen bu masalın anlatıldığı , tabi zevkler ve renkler tartışılmaz olsa da şahsen gözümün önüne bir erkeğin başka bir erkeğe masal anlatmasını getiremiyorum, çok zorlarsam sallanan sandalyesinde oturmuş bir dedenin erkek torununa anlatması geliyor aklıma onun da prensesi kötü yola düşürecek hali yok elbet daha çok örnek olası bir hikaye ile kahraman yaratır.. Sallanan sandalye yazıvermişken bir de dizlerinin üstünde battaniye hayali kuruverdim hemen o sandalyeye de kendimi oturtum dedeyi kovup.. neyse kendi hayallerime dalmadan masal olayına geri dönmek daha bir doğru bu yazının altına yorum olacaksa.. hatun kişiye anlatılan bu masalda masalı anlatanan ya da en doğrusu uyduranın özel biri olması tercih sebebi olacaktır, bu uyduran için gerekli bi durumdur yoksa hatun kişi masalı dinlerken bir başka prens hayal edebilir ..
Prens demişken elbette prensle prenses olacak bu masalda.. Hayvanlardan bahsetme işini  La Fontane halletmiş zamanında bize gerek yok.. bir kaç hayvan sokmak lazım tabiki de uğur böceği ve kelebek olarak.. Hani uğur böceği ansızın kızın eline konup onunla konuşabilir şiirsel bir edayla, mavi bir kelebek de papatyanın üzerinden uçarak bir iyilik meleğine dönüşebilir... Şahsi fikrim olarak nazar boncuğu desenli bir kelebek seçilmesi daha bir mest edici olacaktır.. Şİmdi masalı uyduran kişi eğer prensesi kötü yola düşürecekse masalında , bir de onu orda kurtarmakla uğraşması gerekmektedir, kaşar bir prenses de masalın masumluğunu bozar, gargamel tipli herifler girmiş olması gerekir araya falan filan.. Sonuna gelindiğinde ise mutlaka mutlu son olmalı uyduran salak değilse o kız bu masalı üstüne alıcak malum hatun milleti ozaman unutsun o kızı olmaz onun işi .. Mutlu mesut bitecek ki hatun kişi güzel şeyler düşünsün haklarında.. yok masal benim masalım alla alla istediğim gibi biter deniyorsa da unutmadan söylemem gerekir masal konusu şahsıma aittir .. saygılar.."

değerli tahammül kitlem;
buraya kadar tahammül ettiğiniz için şükranlarımı sunuyorum :)
dilerseniz yorumlarınızı istediğiniz yollardan bana ulaştırabilirsiniz hiç çekinmem koyarım alanıma :D

11 Şubat 2011 Cuma

yok başlık filan

karanlığın içindeki hayatımda çok uzaklardan bir ışık hüzmesi vurdu yüzüme.
dibinde de olsam bu zifiri hayatın, sanki o anda heryer gözümü bile kamaştıracak kadar aydınlık gibi hissettim. biliyorum belki hiç ulaşamayacağım o yolun sonuna, belki de bir ömür sürecek o ışığın kaynağına gitmek ama varlığını hissetmek... belki de ben yaklastıkça o ışık daha da uzaklaşacak... ama yine de yüzümü ona doğru çevirip o anın hayalini kurmak bile dağıtıyor karanlığın buzla kaplı duvarlarını...

ama bir yandan da korkuyorum, ya bu da beni bu kuyuya kapatan şeytanların kendilerini eğlendirdikleri bir oyunsa diye. belki de bana düşman bir benin yarattığı bir hayal sadece o ışık...
ya da o ışık gerçekten var ama aslında beni cehenneme atacak olan ışık...

tabi bunlar inkar edemeyeceğimiz olasılıklar önemli olan hangisini kabulleneceğim. elbette ki beni bu kuyudan çıkartacak olan ve sıcaklığını daha şimdiden hissettiğim ışık bu... buna inanıyorum ben sadece. belki değil ama ben böyle inanacağım...
o ışık mı bana doğru gelir ve ben bir ömür beklerim
yoksa ben mi o upuzun karanlığın içinde ona doğru koşarım
ya da sadece bakıp hayaliyle mi avunurum...
bilmiyorum ama o ışık benim ışığım ve onun varlığı için tanrıya şükranlarımı sunuyorum...

5 Şubat 2011 Cumartesi

acaba nasıl olurdu?

eski bir yazım vardı, tarihte yerini efsane aşklar olarak almış şahsiyetlerin şu gün yaşamaları durumunda bu aşk denen mevzuyu nasıl kıvırabilecekleri üzerine, ama yazım araziye fena halde uyum sağlamış. ne bilgisayarımda bulabiliyorum ne de elektronik postalarımda.şimdi yazayım desem birebir çıkmaz ama nedense şuan bu konudaki fikirlerimi yazıp kamuya sunasım geldi. kamunun çok mu umrunda tabiki de hayır ama yazacam ulan!

mecnun vs leyla -ferhat vs şirin - kerem vs aslı ve diğerleri diyelim :D
dağları delen çölleri geçen bu yiğit deli kanlılarımız bugün kafasını feysbukundan tivitırından ne bileyim ortamlardan mekanlardan kaldırabilir miydi ki çöle gitsin dağa taşa vursun kendini :D
gerçi su var şimdi mevzunun diğer tarafı olan bayanların da ne çöl geçsin diye bekleyeceğini düşünüyorum ne de dağdan su getirsin diye :D
hal bu olunca kardeşim ne diye hala bu insanların aşklarını örnek verme manyaklığı vardır sırf edebi bir vurgu yapalım diye.
aşk bu yüzyılda daha zor arkadaşım. birini beğenmek, tanımak, sevmek, güvenmek, beklemek...
aşkta arsızlığa yer yok iken, bu yüzyıl arsızlığın esareti altında artık. herşeyi tüketmek için saldıran çekirgeler gibiyiz insan oğlu olarak.
materyal dünyanın ürünlerini tüketmek içimizdeki arsızı tatmin etmediği için bu sefer maneviyatımızı harcıyoruz..

dikkat edin cevrenize çok insan vardır
AŞK İSTİYORUM - AŞIK OLMAK İSTİYORUM -AŞK LAZIM
gibisinden cümleler kuran.
peki hiç düşündünüz mü ne olduğunu aşkın?  bilmediğin birşeyin ihtiyacını hissetmek abzürt değil mi ya da bilmediğin birşeyi istemek...

mecnun abime diyecekler çöl geç leyla senin, cevap olarka küfretmezse ne olayım
ferhata dicekler dağı del su getir şirin senin, o da kapar bi damacana 19ltlik dayanır kapıya sen bunu al idare et diye :D

şimdi bu kadar sacmalama neden diyeceksiniz. hatta öf sıktın gibi nidaları da duyuyor gibiyim (zorla mı okutuyoruz lan)
bu efsane olmus isimler birseyler feda ettikleri için ya da emek sarfettiği için efsane oldular (gerci o zamandaki hatun popülasyonunu düşünüp elde bu var aman kaçırmayayım mantığı da var mıdır bilemem )
demem o ki bu zamanda secenek bol, teknik imkanlar bol, dolayısıyla ne gerek var fedakarlığa veyahut emek sarfetmeye. ben buyum abi işine gelirse mantığıyla yaşa, sonra aşık olmak istiyorum ama uygun kişiyi bulamıyorum be abi napayım de.

ulan eros bile nefret etti aşktan artık atmıyor hiçbiryere ok :D ne pis bi dünya oldu anasını satayım ya. ööf kızdım bak yazı da sapıttı zaten. ulan çok kızdım şimdi ya.

arkadaşım aşk ara-yan fedakarlık yapacak 2 kere 2 = 7 :D
fedakarlık kısmı da şu açayım hemen özellikle de erkek arkadaşlar için tabi, hayatınızdan fedakarlık edeceksiniz canlarım benim. ben onu sevmem ben bunu yapmam demeyeceksin agaaa. aşk mevzusu "ben" mevzusu değildir koçuuum. aşkta ne kadar biz olursan o kadar mutlu olursun aslan parçası. hadi bakalım çalışın biraz bu verdiğim konu hakkında sonra sözlü yapacam haa.

ne emmeye ne gömmeye gelmeyen biri profiliyle nah aşık olursunuz siz :D

ben iyice sapıttım yazı da sapıttı neyle başladık nereye geldik
AŞK LAZIM BANA AŞK :(